Elektrik Faturalarına Sarsıcı Artış! Devlet Desteği Azalıyor!
2026 yılında Türkiye'de elektrik fiyatlarında dikkat çekici bir farklılık ortaya çıkacak. Ancak bu değişiklik, sıradan bir "zam" olarak yorumlanmamalı. Artık devlet, her hane için eşit destek sağlamayacak.
Yeni uygulamaya göre, bir konutun yıllık elektrik tüketiminin 3.000 kilovatsaat (kWh) kısmı devlet desteği ile karşılanacak. Bu miktarı aşan her tüketim ise gerçek piyasa fiyatları üzerinden faturalandırılacak. Önceki dönemde bu sınır 5.000 kWh olarak belirlenmişti. Dolayısıyla birçok aile, artık daha az bir bölüm için sübvansiyon alacak ve bunun dışındaki miktarı kendi bütçesinden karşılamak durumunda kalacak.

Artış değil, sübvansiyonların azaltılması
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ve Enerji Bakanlığı’nın yürüttüğü bu yeni düzenleme, devletin mali yükünü azaltmayı amaçlıyor.
Özetle, hükümet artık herkese eşit seviyede elektrik faturasına destek sağlamaktan çok, gerçekten ihtiyaç duyan kesimlere destek olmayı hedefliyor. Bu nedenle, yüksek miktarda enerji tüketen haneler —çoğunlukla orta ve üst düzey gelir grubuna ait olanlar— daha yüksek faturalar ödeyecek. Böylece, devletin sübvansiyon masrafları azalacak ve kamu maliyesi üzerinde rahatlama sağlanacak.

3.000 kWh sınırını geçenler piyasa fiyatı ödeyecek
Yeni sistemde, 3.000 kWh’yi aşan her tüketim, “Son Kaynak Tedarik Tarifesi (SKTT)” olarak adlandırılan piyasa fiyatı üzerinden faturalandırılacak. Bugün konutlarda ortalama 1 kWh elektriğin maliyeti yaklaşık 3 TL iken, SKTT’de bu miktar 4 TL ve üzerinde olabiliyor. Örneğin bir aile yılda 3.600 kWh elektrik kullanıyorsa, bu toplamda 600 kWh’lik kısmı devlet desteği olmaksızın daha yüksek bir fiyatla karşılayacak. Bu durum, faturalarında yaklaşık yüzde 20-25 civarında bir artış anlamına gelebilir. Elektriği daha çok tüketen aileler için (örneğin 5.000 kWh/yıl kullananlar) bu artış yüzde 50’ye kadar yükselebilir.

EPDK’dan iletim ücretine küçük bir ekleme
EPDK, buna ek olarak Türkiye Elektrik İletim AŞ’nin (TEİAŞ) ücretlerine binde beş (%0,5) oranında küçük bir artış getirdi. Bu cüzi artış, ülkenin enerji altyapısının geliştirilmesi amacıyla kullanılacak. Ancak faturalardaki esas yükseklik bu eklemeden kaynaklanmayacak; esas etken, sübvansiyonların azalması olacak.

Sonuç: 2026’da elektrik fiyatları gerçekçi bir seviyeye yükselecek
Kısacası, 2026’da gerçekleşecek “zam” durumu, aslında devletin her konuya eşit destek vermeyi durdurmasından kaynaklanıyor. Hükümet, bu adımı bütçe dengesini korumak ve enerji verimliliğini teşvik etmek amacıyla atmış durumda. Ancak yüksek enerji tüketen haneler için 2026, fatura yapılandırmalarının yeniden ele alınması gereken bir dönem olacak.
